Erken Osmanlı kroniklerinde anlatılan hiçbir şey tesadüfî olmadığı için ve bahusus modern tarihçiler bu kaynaklarda anlatılanları yorumlayarak Osmanlı tarihinin bu dönemi hakkında bazen radikal de olabilen sonuçlara ulaştıkları için “ak börk- kızıl börk” meselesine devam edelim. Kısaca hatırlayacak olursak, bu kroniklerden Anonim ve Oruç Bey, Orhan Bey’in kardeşi Ali Paşa’nın, ona, bütün askerlerine kızıl börk giydirmesini, kendisinin ve bağımlılarının ise ak börk giymesini tavsiye ettiğini söylüyorlar, ak börk giymenin ve Anadolu’dan yaya asker yazmanın o zamandan kaldığı kaydını düşüyorlardı. Âşıkpaşazâde ise Alâeddin / Ali’nin sözlerini, etraftaki beylerin kızıl börk giydiği fakat Orhan’ın kullarının börklerinin ak olmasını önerdiği şeklinde aktarmaktaydı. Önemli olan nokta, üç kaynağın da Orhan’ın bağımlılarına / kullarına ak börk giydirilmesi ve bu börkleri giyen yaya asker sınıfının onun zamanında kurulduğu hususlarında birleşmeleridir. Âşıkpaşazâde, diğer iki kaynakta olmayan bazı ayrıntılar veriyor, kendi ülkesinden asker yazmak ve askerlerinin sayısını çoğaltmak isteyen Orhan Bey’e, Alâeddin’in bu konuyu kadılara danışması gerektiğini söylediğini ve ancak Bilecik kadısı Çandarlı Karaca Halil’in onay vermesiyle yaya askeri yazıldığını vurguluyordu. Ben de Orhan’ın yaya asker yazmak istediğinde neden kadılara danışması gerektiğini sormuştum. Osmanlı tarihçisi Colin Imber, ilk Osmanlı kroniklerine olan aşırı şüpheciliğiyle bilinir ve şüpheciliğini, bu kroniklerin, erken Osmanlı toplumu ve devletini anlamak için kaynak vasfına sahip olmadıkları noktasına kadar götürmüştür. Imber, iki ayrı makalesinde bu “börk meselesini” ele almış ve buradan yola çıkarak da Ali / Alâeddin Paşa’nın bütünüyle hayalî bir karakter olduğunu ileri sürmüştür. Imber, “Osman Gazi Efsanesi” adlı makalesinde, “Âşıkpaşazâde’nin, Osman’ın oğlu olduğu varsayılan, yaya adlı piyade askerinin hayalî kurucusu olan Alâeddin Paşa hakkındaki hikâyeleri de uydurmadır” diyor. Ona göre, bu hikâyenin aslında, yayaların değil, kızıl börk giyen azapların ve ak börk giyen yeniçerilerin kökenleriyle ilgili olduğu göz çıkartacak kadar barizdir.