Tanzimat’ın Koca Mustafa Reşid Paşa’sı varsa, Nizam-ı Cedid’in de Köse Kethüda Çelebi Mustafa Reşid Efendi’si vardı. Nizam-ı Cedid döneminin pek çok devlet adamı gibi en büyük rütbeleri almadı, vezir ve paşa olmadı, sadrazamlık yapmadı ama III. Selim’in “ikinci hükümetinin” en önemli üyelerinden biri oldu. Evet, biraz köşeli söylersek III. Selim zamanında bir değil iki Osmanlı hükûmeti vardı. Bir tarafta sadrazam, divan-ı hümâyun ve Babıali bürokrasisi, diğer tarafta, tarihçilerin bazen “iç kabine” veya “mutfak kabinesi” gibi adlar verdiği, resmî olarak gölgede kalan ama çok daha etkili olan bir oluşum. Her ikisi de tabii ki padişaha bağlıydı. Aslında, bu durum çok daha şümullü bir çatlamanın veya ikileşmenin görüntülerinden biriydi. Aynı devletin, biri yeniçeri diğeri de nizam-ı cedid veya “asakir-i şahane”, “cedid asker” gibi isimlerle bilinen iki merkezî ordusu bulunuyordu. Maliye açısından da durum farklı değildi.