Fatih’in son günleri sürekli tartışılır. Bugün iç içe geçmiş olsa da burada tabii ki iki tartışma var. Birincisi, Fatih’in resmen nereye olduğunu açıklamadığı son seferinin hangi ülkeye yönelik olduğu tartışmasıdır. İkincisi ise Fatih’in zehirlenme sonucu ölüp ölmediği yolundaki tartışmadır. Aşırı derecede eskitilen ama bu ilgiyle mütenasip araştırmalar yapılmasını sağlayamayan ikinci tartışmanın bugün çok daha baskın olduğu söylenebilir ama birinci konu şüphesiz çok daha eskidir. Özetlersek, bugün, birinci tartışmada, gidilecek ülkenin İran, Mısır, Rodos veya İtalya mı olduğu tartışılmaktadır ve taraflar başlıca İtalya- Mısır olarak bölünmüştür. İkinci tartışma ise Fatih’in vefatının zehirlenme mi yoksa ecel / hastalık nedeniyle mi olduğu hakkındadır. Zehirlenme tezini kabul edince de karşımıza bu işin Venedik tarafından görevlendirilen Hekim Yakup Paşa eliyle mi yoksa Şehzade Bayezid’in görevlendirdiği Hekim Hamidüddin Larî eliyle mi yapıldığı şeklinde iki patika çıkmaktadır. İlginç olan şu ki her iki ismi de iki ayrı yerde Fatih’in meşhur biyografı Franz Babinger önermiş durumdadır. Seferin yönü ve zehirlenme tezini birleştiren bir özel damardan da söz etmek mümkün.