Osmanlıların kendi kültür dünyalarında, siyasî meşruiyet sağlayacak türden bir referans olarak Hunlar bulunmuyordu. Tarih sayesinde geçmiş hakkında bir şeyler bilebiliyoruz. Günlük kullanımda tarihi geçmişle aynı sanmak veya geçmişin yerine tarihi ikame etmek sıkça rastlanan davranışlardan. Böyle değil tabii ki. Tarih, bilinçle, seçerek oluşturulan bir geçmiş aktarımı. Modern akademik tarihçilik, gerek geçmişte oluşturulan anlatımları gerekse kendi başlarına bir anlatım (narrative) oluşturmayan tarihsel verileri kullanarak, eleştiri süzgecinden geçirerek kendi, yeni tarih anlatımlarını oluşturuyor. Bu zihinsel faaliyetin bir sonucu olarak, 19. ve hele 20. Yüzyıldan itibaren insan topluluklarının geçmiş bilgisinde muazzam bir patlama olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişin sistematik olarak çalışılması ve tarih bilgisinin artması neticesinde günümüzün insanları, eskinin insanlarına göre geçmiş hakkında çok daha fazla bilgi sahibi oluyor.