Eserinin sonlarında bir güçsüzlük ve zeval hikâyesi anlatan Şikârî’ye göre Karamanoğulları, I. Selim’in Mısır Seferi’ne kadar direnişe devam etmişlerdi. ikârî’ye göre, Karamanoğlu İbrahim Bey’in ölüm döşeğindeyken oğullarına Osmanlı ile “müdara” etmeyi vasiyet ettiğinden bahsettim. Demek ki yıl 1464’tür. Müdaranın da gerçek bir dostluk anlamına gelmediğini daha önce, çeşitli vesilelerle, özellikle de erken Osmanlı beylerinin Doğu Roma’nın Bithynia’daki yerel yöneticilerine karşı olan konumlarını tartışırken gördük… İbrahim Bey’in bir de Osmanlı padişahı II. Mehmed’e vasiyeti varmış. Ona bir mektup yazarak, “Lûtf edüb benim oğullarıma ri’âyet edüb hasm yerine komayasız” demiş. Şikârî, Sultan Mehmed’in bir süreliğine dahi olsa bu vasiyete saygı gösterdiğini de ekliyor. Aslında, Karaman beyliğinin, 1444’te İbrahim Bey ve II. Murad arasında yapılan antlaşmadan sonra Osmanlı hâkimiyetini tanıdığını düşünürsek, İbrahim Bey’in, oğullarına vasiyet ettiği müdaradan daha fazlasını, sağlığında kendisinin yaptığını söylemeliyiz.