Verilerin eksik ve bazen de şüpheyi davet edecek bir şekilde mükemmel olarak kaydedilmeleri ve seçici olarak derlenmiş bulunmaları gibi sebeplerden ötürü Osmanlı sanayiini nicelik boyutuyla çalışmanın güçlüklerine dair epey bir kelâm etmiş bulunuyoruz. Son olarak, 1925-1926 Devlet Salnamesi’nin teşviklerden yararlanan kuruluşların listesini vermesi hasebiyle Osmanlı’dan kalan sanayii varlığı hususunda bir fikir verebileceğini söylüyordum. Tanım gereği bu da kısıtlı bir liste olduğu ve ayrıca devlete ait olan kuruluşları dışarıda bıraktığı için bize sanayinin bütünü hakkında gözlemler yapma imkânı vermiyor. Yine de, 20. Yüzyılın başlarında, bugünkü Türkiye sınırları içinde sanayileşmenin özel sektörde hangi dallarda nasıl bir dağılım gösterdiğini görebiliriz.
Aslında, “Osmanlı sanayii” deyince neden bahsettiğimizi somutlaştırmak için kısaca saymakta fayda var: Çırçır, un, iplik, pamuklu, yünlü ve ipekli dokuma, çorap fabrikaları, makarna, buz, zeytinyağı, sabun, ıtriyat, tuğla ve kiremit, tarım makineleri ve aletleri, madeni eşya, ispirto üreten fabrikalar, demir dökümhaneleri, deri ve kösele, çimento...