Vâkı‘at-ı Sultan Cem, Avrupalıların sosyal alışkanlıkları, davranış biçimleri, olaylar karşısındaki tepkileri, kısaca Osmanlı toplumu ile olan kültür farklarını da konu edinir. Cem Sultan’ın, farklı gelenek ve göreneklere sahip Avrupa kültürüyle tanışması 29 Temmuz 1482 günü Rodos Adası’na ayak basmasıyla olmuştur şeklinde klişe bir cümleyle konuya girebiliriz. Muhakkak ki her sıradan tesbitte olduğu gibi bunda gerçek payı da olur. Özellikle de Rodos’un Avrupalı ve daha ziyade Fransalı şövalyelerin kontrolündeki bir yer olduğu düşünülürse… Nitekim Vâkı‘at yazarı da Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında, günlük hayata karşı tutum açısından en çok bilinen farklardan birine göndermede bulunmak suretiyle okuyucularına Cem’in Avrupa serencamını anlatmaya başlıyor. St. Jean şövalyelerinin lideri Pierre d’Aubusson, iskeleye gelerek Cem’i karşılar ve onun için kendi sarayında büyük bir ziyafet verir. Cem’e şarap teklif (Viyana nüshasında ‘tekellüf’ yazılmış) eder. Cem ise “dinimüzde harâmdur” diyerek içmekten kaçınır. Vâkı‘at, Büyük Üstad’ın “Ben kişi dininde sadık olduğun gayet hoş görürem” diyerek şarap teklifini reddetmesinden dolayı Cem’i takdir ettiğini aktarıyor. Cem, herhâlde daha önce ve daha sonra ağzına şarap koymamış biri değildi… Pierre d’Aubusson da herhâlde, Müslümanlar için onaylanmamış bir davranış olmakla birlikte bazı Müslümanların şarap içtiklerini bilmez değildi.