III. Selim’in sadrazamlarından Koca Yusuf Paşa, vakanüvis Âsım’a göre kalyonlardan yetişme cahil bir leventti… Yusuf Paşa iki defa sadrazamlık yaptı. Sonradan koruyucusu olan ve aynı hizip içinde bulunacağı Cezayirli Gazi Hasan Paşa gibi köle kökenliydi ve aynen onun gibi özel bir şahsın kölesi olup devlet hizmetine sonradan geçmişti. Kaynaklar, “Gürcü” kökenli olduğu konusunda görüş birliği içindedir. Cezayirli için böyle bir görüş birliği yoktur ama o da “Kafkasyalı” kabul edildiği için onun da Gürcü olması ihtimali vardır. Aslında, Osmanlı kaynaklarının “Gürcü” nitelemesi bir kişinin etnik aidiyetinin gerçekte ne olduğu konusunda çok aydınlatıcı değildir. Osmanlılar da İranlılar, Ruslar ve hatta Batılılar gibi bölgeye “Gürcistan”, oradan gelenlere de Gürcü demekle yetinmiş, Kartuli Ena, Mingrel, Svan gibi çeşitli dil farklılıklarını dikkate almamışlardır. Sadece yine bir Kartvel dili olan Çan veya Laz dilini konuşanları ayrı tuttuklarını ve onlara asla Gürcü demediklerini not edelim. İşte bu kayıtla söylemek gerekiyor ki 18. Yüzyılın sonlarında ve 19.