Bu kadar sert bir değişim olacağı beklenmiyordu. İyi ve kaliteli isimler alındı fakat bu değişim için yapılan transferlerin geç olduğu da ortada. Bu kadar çok sayıda transfer yapan ve 11’inin neredeyse tamamı değişen bir takımın daha ilk haftadan organize bir ekip olmasını beklemek yanlış olur.
Fakat, ligin başı da olsa Gomis’in gol atmasını, Belhanda’nın asist yapmasını, Feghouli ve Rodrigues’in iyi ortalar yapmasını, Fernando’nun orta sahayı toparlamasını, Ndiaye’nin oyunu hızlandırmasını, Maicon’nun defansa liderlik yapmasını beklemek da hakkımız.
BEKLENEN GELDİ...
Maça, özlem, istek ve ispat üçlüsü ile açıklayabileceğimiz, seyirciyi de arkasına alarak güçlü başlangıç yapan ve golü bulan Galatasaray’da ilk 11 değişti, takım değişti, kaptan değişti, ama değişmeyen tek şey duran toptan gol yemek oldu. Ancak Galatasaraylı oyuncuların açlığı o kadar fazlaydı ki Gomis ve Belhanda işi çabucak bitirdi.
İlk yarıdan kalan, Ndiaye’nin çılgınlar gibi saldırması, Rodrigues’in, müthiş iştahı, Mariano’nun akıllı oyunu, Belhanda’nın klas golü ve Gomis’in “Sonunda beklenen forvet bulundu” dedirtmesiydi. Takımın fizik kalitesi, ilk yarıdaki tempo ve iştaha rağmen ikinci yarıyı görünce iyi seviyelere gelmiş. Gomis’in attığı gollerden daha önemlisi pozisyonunda yaptığı iyi işlerdi. Drogba’dan sonra 1. sınıf bir forveti oldu Galatasaray’ın.
MUHTEMEL SONUÇLAR