Mariano’nun sakatlanıp çıkması, çok ihtiyaç olan bir maçta kötü sinyaldi. Oyuncuların Başakşehir ve Beşiktaş maçları nedeniyle özgüven kaybı yaşadıkları aşikârdı. Üstüne Maicon’un kendi kalesine attığı gol ve Muslera’nın hatası gelince yıkım hızlandı.
Öne geçtiğinde rakibini boğan G.Saray, geriye düştünce ne yapacağını bilmiyor. Çünkü sadece öne oynamayı düşünen, savunmayı çok öne kuran ve hücumcu bir ekip. Ayrıca oyunu tutacak bir liderinin olmayışı ya da Belhanda’nın kötü olması...
Belhanda, en kritik oyuncu ve o olmayınca Fernando ile Ndiaye gibi oyun stilleri mücadele üzerine kurulu oyuncular ayağa kalkamıyor. Feghouli ve Yasin gibi oyuncular sıfırlanıyor. Haliyle, Belhanda’dan başlayan bu dalga en sonunda Gomis’i vuruyor ve üretkenlikten uzaklaşılıyor.
2. yarı ise, sezon başındaki haline dönen G.Saray, 5 dakikada skoru eşitledi. Bu bölümün kahramanları, savunmadan kafayı kaldırıp öne destek veren ve golü atan Fernando ile Gomis’e asist yapan Ndaiye idi. Maçın son bölümünün hikayesini yazan, kırmızı kart gören takımın ağır abisi Gomis ve kayıpları oynayan ama kazandıran golü atan Belhanda oldu. G.Saray zor da olsa kazandı ama kalan haftalar için hasar verecek iki kayba uğradı. Gomis ve Mariano’nun yokluğunu telafi edecek isim yok.
ÖNCE SARI SONRA KIRMIZI
Mariano sakatlandı takımın morali dip yaptı, Maicon kendi kalesine attı büyük hata yaptı, Muslera önde yakalandı, Belhanda ilk yarı yattı, Fernando savunmada kaldı, Ndiaye hücumu unuttu.