GEÇEN hafta Belhanda, bu hafta Gomis. İki tane, hem oyuncular hem de taraftarlar için dikkat çekici ve uyarıcı mesaj içeren tercihler...
Belhanda’nın oynamama sebebi, yaptıkları ve yapamadıkları yüzünden kendisiydi. Gomis’in oynamamasının nedeni Eren’in golleri ama Kayseri deplasmanına gelmemesi de önemli etkendi.
Ndiaye’nin yokluğu, bence Belhanda ve Gomis’ten daha önemliydi bu maçta. Çünkü, orta sahadaki tempoyu yükselten, baskı süresini kısaltan, agresif oyunu ile rakibi rahatsız eden ve en önemlisi rakip alana çok çabuk top taşıyan bir oyuncuydu. Tolga ile Selçuk’un tarzı ve temposu, Ndiaye’nin verdiklerini karşılayamaz. P
EREN İYİYE GİDİYOR
İlk yarının genelinde oyunun hakimi Galatasaray’dı ve net pozisyonlar da yakalandı. Birinde doğru adam, diğerinde doğru pas yoktu. Eren’in oyunu, geldiği sezonun başındaki istek ve formunu yakalamaya doğru gidiyor. Oynadıkça formu daha artacaktır.
İkinci yarı, orta sahadaki problemi çözmek isteyen Fatih hoca direnci artırmak için savunma ağırlıklı bir oyuncu yerine ofansif özellikleri daha iyi olan Belhanda’yı oyuna aldı. Yani, direnci savunarak değil hücum ederek artırmak ve kırmak istedi. İkinci yarı devam eden sorunlar; Latovletici’nin kötü oyunu, orta alanda kaptırılan toplar ve Yasin’in devreye girememesiydi. Buna Eren’in düşen oyun konsantresi, Belhanda’nın verimsiz hali ve kaçırılan net pozisyonlar da eklenince maç sıkıntılı geçti.
Takımı ayakta tutan: başta hırsı ve mücadelesi ile Tolga, hazırladığı pozisyonlar ile Mariano-Rodrigues ikilisine eşlik eden Feghuli, Denayer’in arkadaşlarının hatalarını telafi eden müdahaleleri ve şans faktörüydü.