20’nci yüzyılın son 25 yılında ülkemizde olup biten birçok insan hakları ihlaline ilişkin ayrıntıları önce ABD dışişleri bakanlığının Kongre’ye sunduğu raporunda okurduk. Birçok ihlalin, iş başında olan askeri rejim veya onun baskıcı uygulamalarını sürdüren sözüm-ona sivil yönetimlerin gizlediği ayrıntıları bu raporda yer alırdı. Gazeteler yine de tam olarak aktaramazlardı ama hükumetler veya yetkileri hükumeti bile aşan vesayet odakları bir müttefik ülkenin Türkiye hakkındaki raporuna ilişkin iki üç paragraflık bir haberi sineye çekmek zorunda kalırlardı.Zaman değişti; Türkiye’de sistemli insan hakları ihlalleri bitti. 2002’den sonra...