Herkesin, Müslüman, Müslüman olmayan herkesin zihnine çakılmış bir fotoğraf var: Bir takım şalvarlı erkekler sandalyelere kurulmuşlar, çıplak ayaklarını kucaklarına almışlar ve ortadaki zavallı bir kadının kırbaçlanmasını seyrediyorlar. Suratlarına bakarsanız, sadece seyretmiyorlar; zevk alarak seyrediyorlar.Bu tablo, İslam adına verilen bir cezayı yansıtıyor. Bu ceza, dünyada İslam adına hükmeden son halifenin ülkesi Osmanlı Devleti’nde son defa 1640’ta uygulandı. (Denir ki Padişah Avcı Mehmet zamanında yapılan bu uygulama aslında Osmanlı’daki ilk ve son uygulama idi.)Taliban’ı dünya gözünde şeriat devleti kurmak isteyen bir grup değil de kanlı katiller güruhu olarak gösteren, bu ve benzeri, kendi İslam yorumlarına dayanarak, işledikleri insanlık dışı vahşetler oldu.Kandahar’da Eylül 1994’te bir araya gelen Afgan liderlerin hepsi İslamcı grupları temsil etmiyordu; aralarında Fransız Lisesi’ni bitirmiş, mimar-mühendis olmuş Ahmet Şah Mesut gibi önderler çoktu.Ancak ABD ve İngiltere, daha sonra “Arap Afganlar” olarak bilinecek olan Usame Bin Laden, Abdullah Yusuf Azzam, Ayman el-Zawahiri gibi kişileri ve bunların derlediği çoğu işsiz-güçsüz Mısırlı, Pakistanlı, Türkiyeli, Bosnalı...