23 Ekim 1983’te, Lübnan’da başkent Beyrut yakınlarında, Fransız Paraşütçü Birliği’ne ait tesislerde bomba yüklü iki kamyon infilak etti, 58 Fransız ve 241 Amerikan askeriyle birlikte 6 sivil, kamyonların iki şoförü öldü. ABD bu tarihten sonra bölgedeki bütün birliklerini çekti ve 2003’teki Irak Savaşı’na kadar bir daha bölgede asker konuşlandırmadı. Irak savaşından sonra da bu bölgede hiçbir zaman Beyrut’taki kadar kalabalık birlik bulundurmadı. (Irak savaşındaki askerler bile uçak gemisinde yattılar!)Lübnan’da İsrail’e yardım çabası, ABD’nin İsrail için kendi elini taşın altına koyduğu son “kahramanlığı” oldu; o günden sonra, Amerika, İsrail’e ve destekleyeceği başka ülkelere asker yerine top-tüfek, roket-uçak verdi. Aslında ABD, İsrail’den başka hiçbir ülkeye ne ona verdiği kadar para, silah ve asker verdi; ne de bir başka ülkeyi İsrail gibi kayıtsız-şartsız destekledi. Amerika’nın bu İsrail aşkı, gerçekte o kadar şaşkınlık yarattı ve yaratıyor ki, bu konuda yazıldığını benim bildiğim kitapların sayısı 10’u aşıyor.Her biri kendi alanında çok etkili olan bu kitaplardan, profesörler John J Mearsheimer ve Stephen M Walt’ın 2009 tarihli “The Israel Lobby and US Foreign Policy”...