Örneğin Münbiç: Trump’ın iki ayrı dışişleri bakanı ile yapılmış, üzerinde Dışişleri ve istihbarat komisyonlarının aylarca çalıştığı Münbiç yol haritası konusunda durum karışık. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO toplantısında “İstediğimiz yolu alamadık” derken ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel, “Olmamız gereken noktadayız” karşılığını veriyor.
ABD ile sözde Münbiç mutabakatının ilk tarihi 4 Haziran. Bakanlar düzeyinde alınan karara göre kentteki PKK-PYD-YPG teröristleri 90 gün içinde ayrılacaklardı. Daha sonra, iki ülke güvenlik güçlerinin, YPG’den temizlenen bölgelere başka silahlı grupların sızmaması için ortak devriye faaliyetinde bulunması bu mutabakata eklendi. Devriye birliklerinden gelen raporlar merkezlerde ayrı ayrı değerlendirildi. ABD’nin “devriye oyalaması” YPG’li teröristlere yaradı ve bunlar 2015 Aralık ayında Türkiye’de PKK teröristlerinin yaptığını yaparak ABD’nin verdiği ağır iş makinaları ile kentin çevresine toplam 30 kilometre uzunluğunda hendek kazdılar.
Bu ABD’nin Suriye’nin başına ördüğü uzun vadeli çoraplardan sadece biridir. Suriye-Irak sınırında, ABD işgal komutanlığının PKK’lı teröristlerle yaptığı yeni anlaşma da bir başkasıdır. Sanki bu bölgeleri denetimine verdikleri, Türkiye’den gelmiş olan sözde “Kürt yönetimi”, Suriyeli Kürtleri temsil ediyormuş gibi, burada oluşturdukları “yerel yönetim” ile eğitim ve sağlık hizmetleri anlaşması imzaladılar.