Her şeyin çok güzel olması ütopyadır. Nasıl ki her şeyin çok kötü olması bir imkânsızlık ise, her şeyin aynı anda güzel, yani herkes için olumlu olması da imkânsız olmalı. Bu akıl yürütmenin sonucu, seçimler ertesi ülkemizde, komşularımızda, bölgemizde, dahil olduğumuz ittifaklarda, bazı şeylerin, hatta birçok şeyin, güzel, hem de çok güzel olması, sadece temenni değil, bir olasılıktır.Örneğin yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne bakınca, sanırım ne demek istediğimi somut olarak görebilirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanı, başkanlık sisteminin ilk bakanlar kurulunda hizmet ederek sadece bakanlık mesaisini yürütmekle kalmayıp, kurucu kadroda olmanın getirdiği ekstra yükün hakkını veren bu çalışma arkadaşlarını, yeni sistemde parlamentonun alması gereken görevi edinmesi için en doğru yerde, TBMM komisyonlarında değerlendirmek istemektedir. Bir önceki meclis, parlamenter sistemin meclisi idi ve iş yapmaktan çok söylem üretme odaklıydı. Oysa başkanlık sistemlerinde parlamentolar, asli işleri olan, denetim ve yasamaya ağırlık vermek zorundadırlar. Bunu en iyi, başkanın önerdiği hedefleri hayata geçirecek siyasetleri, uygulama eksikliklerini bilen deneyimli bir “eski bakan” kadrosu...