Üstüne ne vazife ise, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Avrupa Birliği genişleme süreci içinde Bosna-Hersek’in birliğe katılmasının ortaya “2 milyon Müslüman’ın Avrupa’ya entegrasyonu sorunu” çıkartacağını söyledi.Orbán, Avrupa’nın milliyetçi ve muhafazakâr ve hatta “Koyu Hıristiyan”’ lideri olarak tanınırken, bugün ülkesinde kiliseleri bile “kendisinden yana” ve “kendisine karşı” olarak ikiye bölmeyi ve alenen “Faşist” diye nitelenmeyi başardığı için, onun bu sözleri en fazla, Avrupa’yı pençesine alan İslamofobi’nin bir yeni ifadesi sayılarak bir kenara bırakılabilirdi. Ama bu sözler, Bosna’nın üçlü yönetimindeki Sırpların lideri Milorad Dodik’e yeni bir müttefik ve ilave güç kazandırmış oldu. Dodik, bir süreden beri Bosnalı Sırpları birlikten çekilmeye ve bağımsızlık ilan etmeye teşvik ediyor. Dodik sadece ayrılıkçı söylem üretmekle kalmıyor aynı zamanda, Bosna-Hersek içindeki iki idari bölümden biri olan “Republika Srpska” içinde paralel devlet yapıları kurmaya da başlamış bulunuyor. Bu, komşu Sırbiya Cumhuriyeti ile karıştırılmamalı; Dayton Anlaşması ile Yugoslavya üçe bölünürken oluşturulan Bosna-Hersek’in içinde iki idari birim, Republika Srpska ve Bosna-Hersek Federasyonu...