Aaron Stein, ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından Dış Politika Araştırmaları Enstitüsü’nün (FPRI) Ortadoğu Program müdürüdür. Bu enstitü, Türkiye’de 1981’den 1989’a kadar büyükelçilik yapmış olan, bir Avusturya göçmeni olan Robert Strausz-Hupé tarafından 1955’te kurulduğunda, muhafazakâr eğilimli, klasik bir araştırma kurumuydu. Aradan geçen yıllar, ABD’de klasik hiçbir şey bırakmadığı gibi, FPRI da düşünceyi ve araştırmayı bir kenara bırakıp, militan bir örgüt halini aldı. Nitekim Ortadoğu masasına getirilen Aaron Stein de daha önce “sivil NATO” denilen, oğul Bush döneminde ve sonrasında giderek NeoCon’ların oyuncağına dönen Atlantik Konseyi’nde Türkiye masasında çalışmıştı.
İnsanları “Orada çalışırdı, burada çalışırdı” diye etiketleyip “Öyle diyorsun, çünkü sen şöylesin” tarzında (ad hominem denilen) mugalataya düşmek yanlıştır. İnsanların söylediklerine, söylemin içeriğine bakarak yanıt vermek gerekir.
Aaron Stein’i nereden maaş aldığına göre değil de FPRI’ın sitesinde yayınlanan “Türkiye neden sırtını ABD’ye dönüp; Rusya’yı kucakladı” başlıklı yazısındaki fikirleriyle değerlendirmek gerekirse... İlk dikkatinizi çeken nokta, yazıda olan değil, olmayan bir unsur olacaktır. PATRIOT’ları vermeyerek Beşar Esad’ından PKK/PYD’sine, Yunanistan’ından İsrail’ine kadar mayınlarla dolu bir bölgede ve zamanda Türkiye’yi ortada adeta çırılçıplak bırakan sanki ABD değilmiş gibi Aaron Stein yazısını Türkiye’nin “Rusya’yı kucaklama sebebi” olarak giderek otoriterleşen Erdoğan’ın, FETÖ liderinin 15 Temmuz’un müsebbibi olarak iade edilmemesine sinirlenmesi üzerine bina ediyor. Böyle başlayan bir yazının arkasının nasıl geleceğini tahmin edebiliyor musunuz?