İngilizlerin bir atasözü vardır: “When it rains, it pours.” Yani “Yağmur yağdı mı boşanır!” veya “Dokuz ayın çarşambası bir araya gelir” anlamında...Geçtiğimiz hafta Donald Trump’ın önce ulusal güvenlik danışmanı yaptığı, 16 ay sonra da (fiilen) tekmeyle kovduğu, fok balığı bıyıklarından hatırlayacağınız John Bolton’ın, Başkan Joe Biden’a “Türkiye’yi NATO’dan atın ki, halk işin ciddiyetini anlasın; muhalefete oy versin” diyen makalesi yayınlandı. Sonra, AK Parti aleyhtarlığı iyice Türkiye düşmanlığına evrilen, ABD savunma bakan yardımcılığında bulunmuş, çeşitli düşünce kuruluşlarında çalışmış Michael Rubin’in Türkiye’nin İHA ve SİHA sanayiinin ABD tarafından yaptırımla cezalandırılmasını tavsiye eden yazısı yayınlandı. Onu, “The Economist” dergisinin “Diktatörlüğün Eşiğindeki Türkiye” başlıklı 41 sayfalık özel eki izledi. Ve haftayı, “Wall Street Journal” gazetesinin yayın kurulu imzasıyla yayınladığı bir başmakalesi tamamladı: Erdoğan siyasal rakiplerini hedefe koyuyor. Gazeteye göre, HDP’nin kapatılması için AYM’de açılan dava seçimi kazanma manevrasıdır; kınanmalıdır.Klişeleşmiş bir söz geliyor insanın aklına bu noktada: Türkiye, Türkiye’den fazlasıdır! Gerçekten de bu...