ABD’nin Vietnam Savaşı’nı bitiren Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın bir sözü vardır. Bir ulusun, eğer milli karakteri elveriyorsa, Dışişleri’nin duvarına asılabilir, uluslararası ilişkiler okullarında ders olarak okutulabilir:“Amerika’nın kalıcı dostları ve düşmanları yoktur, sadece çıkarları vardır.”Yani “Dostlarımızı düşmanlarımızı çıkarlarımızın gereğine göre seçeriz” diyor.ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı, bakanlık için adı geçtiği günden beri Türkiye için “Sözde müttefik”, “ABD’nin müttefiki gibi davranmıyor” deyip durmadı mı? Aynı Bakan, ülkesinin Afganistan’dan çekilmesini tamamladığını açıklarken, Türkiye’yi, AB ülkeleri arasında ismen zikredip, teşekkürler etmedi mi? Aynı Blinken, Türkiye’nin kendileri için “değerli bir müttefik” olduğunu sosyal medyada ilan etmedi mi?Bunların hepsinin özeti, Kissinger’ın dokuz kelimelik düsturunda anlatılıyor.ABD’nin sözüm ona düşünce kuruluşlarından tutun, Alman hükümeti ve parlamentosunun danışma kurumu Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü’ne kadar, asıl işleri Türkiye’yi karalamak, güçsüz göstermek olan bir yığın kurum, Türkiye’nin Mısır, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile artan görüşme trafiğini dillerine doluyorlar....