Sığınma ile insan kaçakçılığını birbirinden ayırt etmek gerekir. Bir insanın ülkesinde can güvenliği kalmadı ise o kişinin başka bir ülkeye sığınma hakkı vardır; ama ülkesinde iş bulamayan, çalışmasına karşılık tatmin edici bir ücret alamayan kişilerin başka ülkelere iltica etme hakkı yoktur. Birinci grubun haklarını, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çerçevesinde, BM Mülteciler Dairesi düzenler ve korur; ikinci grup, adı üstünde, insan kaçakçılığının konusudur ve doğrudan ülkelerin kolluk kuvvetleri ve uluslararası güvenlik kurumlarının alanına girer.Mültecilerin, sığınmacıların ve hayatlarından veya özgürlüklerinden endişe duyan kişilerin sahip olduğu önemli hak, sığınmak istedikleri ülke tarafından kabul edilme ve hiçbir şekilde geldikleri ülkeye veya zarar görme ihtimali olan başka bir ülkeye gönderilmeme hakkıdır. Bu hakkın önemini, bize en iyi, tepelerine kendi cumhurbaşkanları Beşar Esat tarafından bomba yağdırılırken, Türkiye’ye sığınan 4 milyon Suriyeli anlatabilir.Afganistan’da Taliban, Libya’da Hafter gibi facialar, Afrika’nın birçok ülkesinde benzeri siyasal çatışmalar, sosyal anlaşmazlıklar ve daha çok yönetimi ele geçiren beceriksiz elitlerin...