Rusya Cumhur-başkanı Vladimir Putin bugün Ankara’ya geliyor.
Kendisiyle konuşulacak birçok şey var. Kuşkusuz bu ziyaret,
Türkiye’yi gerçek stratejik müttefik saymayan Batı ülkeleri
nezdinde bizatihi bir önem taşıyor.
Fakat beri yanda Rusya’nın zücaciye dükkânındaki fil nezaketiyle
uyguladığı çatışmasızlık (doğrusu: çatışmaların tırmanmasını
önleme) bölgeleri projesi çıkmaza girmek üzere.
“Terörist vuruyorum” diyerek hastane bombalamalar, mahalleleri
helikopterden makineli tüfeklerle taramalar, geride onlarca ölü ve
yaralı bırakan saldırılar acaba Suriye’ye ihtiyacı olan
çatışmasızlık ortamını getiriyor mu? Yoksa Rusya, siyasal çözüm
için güven ortamı oluşturma perdesi altında, katil Esad rejimini
güçlendirme ve yerinde tutma stratejisini mi hayata geçiriyor?
İdlib ilinde hemen hemen beş aydır süren sessizliğin bozulmasına
sebep olan pazartesi günkü Rus saldırılarının sonuçları henüz
bilinmiyor. Bu saldırı Rusya’nın ilk insanlık dışı savaş eylemi de
değil. Bu saldırının haberi geldiği sırada Sınır Tanımayan
Doktorlar isimli Fransız STK’sı, geçen yıl 15 Şubat’ta gerçekleşen
ve 25 hasta, yaralı ve sağlık görevlisinin hayatını yitirdiği yine
İdlib’in Maaret al-Numan kasabasındaki hastane saldırısıyla ilgili
uluslararası raporu açıkladı. Bir İngiliz kuruluşu tarafından
yapılan soruşturma ve tahliller, saldırının Rusların o zaman iddia
ettiği gibi kazara olmadığını, önceden planlanmış bulunduğunu
ortaya koyuyor.