Uluslararasındaki açık ilişkilerin çoğu zaman (hatta daima) bir de açık olmayan tarafı vardır. Açık mizanda geri adım veya eksi kazanç gibi görünen ögeler, bu kapalı tarafta ya dengelenmiş ya da artıya dönüştürülmüştür. Zamanla bu iki tarafta birden bilinmeden yapılan değerlendirmeler, en iyisi yüzeysel olarak kalır, en fenası, ülkelere zarar verir.Örneğin Türkiye-Arap Dünyası ilişkileri... Türkiye, bu dünyanın önde gelen bazı üyelerinin tutum ve davranışlarında kendi ilkelerine, çıkarlarına aykırı unsurlar görüyordu. Bu durum, elbette Türkiye gibi böylesine aktif ve çok cepheli dış politikası olan bir ülkenin, sonsuza kadar böyle devam etmesine izin vereceği bir durum olamazdı. Olmadı... Bütün Arap yönetimlerinin bir Katar veya Kuveyt olması da beklenemez. Ülkeler, kişilerden farklı olarak, mizan hesabında çok katı davranamazlar.Bir diğer örnek ABD ile ilişkiler olabilir. Bu ülkenin Yunanistan Büyükelçisi Geoffrey Pyatt’ın, “Kathimerini” gazetesine verdiği demeci okuyan kişi, Türkiye’nin ABD ile nasıl olup da hala “dost ve müttefik” kalabildiğine inanamaz. Adam, açıkça, ABD’nin Yunanistan’ı Türkiye’den koruduğunu, iki ülke de NATO’da kaldığı sürece Yunanistan’ın bir Türkiye...