Yüz küsur ülkeden yardım önerisi, yetmiş küsur ülkeden yardım ekibi, yedi binden fazla yardım görevlisinin yorulmak bilmeden, kendi hayatlarını tehlikeye atarak, sadece insanlarımızı değil bazen büyükbaş hayvanlarımızı, kedimizi; köpeğimizi kurtarma mücadelelerinin anısı bu kadar taze iken… Yatacak yerleri olmadığı, bırakın temizliği, yüzlerini yıkayacak imkânlar henüz sunulmadan… Yüz bine yakın canımızı kurtaran bu kişileri henüz ülkelerine uğurlamışken, dışarıdan gelen yardımlarla ilgili olumsuz bir şeyler söylemek, yazmak bir kenara, bunları düşünmek bile bize yakışmaz; bu ülkenin insanlarına yakışmaz.Bu sebeple şimdi ifade edeceğim kanaati, lütfen nankörlük olarak yorumlamayın. Biz, millet olarak bize yapılan iyiliği unutmayız. Depremleri henüz afete dönüştürmemenin yolunu bulamadığımız (!) için son depremlerde ve ertesinde, AB, ABD ve bu arada Yunanistan’ın, bu yardımların karşılığında, istediklerini söyleme ruhsatı edindiklerine tanık oluyoruz. ABD Dışişleri Bakanı, buyurup geliyor (deprem olmasa ne zaman gelecekti acaba?) güzel sözler söylüyor; ama Türkiye’nin Müşterek Taarruz Uçağı (Joint Strike Fighter veya kısa adıyla F-35) programına 2007 yılından beri yatırdığı...