Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, Kuzey Kore’yi nükleer silahtan vazgeçirmek için görüşmenin değil Kore’yi bombalamanın çare olduğunu söylerken, benzeri bir kanıdan hareket ediyor. Nitekim görüşme yolunu bir kere daha denemeye mecbur olan Trump, Bolton’ı şimdilik bir kenara itmek zorunda kaldı.
ABD televizyonları, Kim Jung-un’un masaya üç taleple (silahların bir kısmını korumak, nükleer güç olarak tanınmak ve uluslararası arenada Güney Kore ile aynı kefeye konmak) geleceğini ve geri adım atmak için ABD’den çok ama çok para isteyeceğini söylüyor. Hatta yarınki görüşmenin bir gün uzatılabileceği bile belirtiliyor.
Hafta boyunca “Şahinler” kanadının temsilcisi Bolton’dan ses
çıkmaması, Trump’ın bir tek müttefik bulamayacağı ve mali açıdan
altından kalkamayacağı yeni bir Kore Savaşı blöfünden vazgeçtiğini
gösteriyor. Bunun bir diğer kanıtı, Dışişleri Bakanı Mike
Pompeo’nun, İran’ı yeniden savaşla tehdit ettiği halde, Kuzey Kore
hakkında bir şey söylememesidir. Pompeo, Türkiye ile Münbiç (ve
daha ilerisi) konusunda uzlaşmacı tavrı ile Trump’ı daha çok
“başkan ciddiyeti ile davranmaya” ve verdiği
sözleri uygulamaya ikna
etmiş görünüyor.