Sovyetler Birliği’nin, 1991 yılının son haftası dağılması, mevcut dehşet dengesinin de dağılacağı, dünyanın bütün ulusların cenneti olacağı soğuk savaşların, sıcak barışların biteceği umudu bütün dünyayı kaplamıştı. “Bütün dünya” demek yanlışmış; sadece 10 yıl sonra ABD’nin 11 Eylül saldırılarının sorumlusu olarak gördüğü İslam’a ve bu saldırıları düzenleyenlerin gizlendiğini öne sürdüğü Afganistan’a karşı başlattığı savaş tam 20 yıl sürdü.
ABD, eski başkan George W. Bush’un “Haçlı Seferi” adıyla tanımladığı bu savaşı sonraları bütün Müslümanları hasım olarak gördüğü algısını silmek için “Radikal İslamcılar” ve benzeri isimlerle aldandırsa da, o umduğumuz barış dönemi başlayamadan sona erdi. ABD bu savaşı, Avrupa’yı ve diğer müttefiklerini yanına çekmek için önce BM’den sonra NATO’dan destek kararları çıkartarak küresel bir niteliğe büründürmek istedi ama, mesela Rusya ve eski Sovyet müttefiki ülkelerin ikisi hariç hiçbiri bu savaşa katılmadı. ABD, Rusya’yı önceleri Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi, Barış İçin Ortaklık gibi projelere kattıysa da eski Yugoslavya’nın yerine kurulan ülkelerin çatışmasını sona erdirmek amacıyla Kosova’yı, Birleşmiş Milletler’den yetki almadan...