15 Temmuz yıldönümü vesilesiyle, ABD’nin Türkiye “ilgisi” perspektifinden ikili ilişkilere dair bazı düşüncelerimi sizinle paylaştım ve bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tıpkı NATO gibi bir başka siyasi, ekonomik ve güvenlik-savunma örgütü olan Şanghay İş Birliği Örgütü’ne (ŞİÖ) tam üye olarak katılma arzusunu tekrarladığını hatırlattım.ŞİO’nun şu anda 9 üyesi var ama bunlardan Rusya ve Çin kurucu üyeliklerinden gelen “patron” konumuna sahip. Nitekim Türkiye’nin tam üyelik arzusunu belirtmesine, Rusya Hükümet Sözcüsü, önce katı bir “Hem NATO, hem ŞİO bir arada olmaz” yanıtını verdi; sonra sözlerini yumuşatarak, “Yeni üye taleplerinde o ülkenin dünya değerlerine bakarız” gibi muğlak birtakım şeyler söyledi. Ülkelerin dünya görüşleri var mıdır? Sanmam. Ama ülkelerin kendi ulusal güvenliklerine ilişkin stratejik ulusal değerleri vardır. Siyasal iktidarların değişmesi ile bu değerler değişmez; sadece yerine getirme, tatbik, uygulama süreçlerindeki taktik ilkeler değişir.Eğer kamuoyunda, 8 yıl gibi ulus hayatında “bir an” sayılabilecek bir süre önce, ABD’den de, NATO müttefiklerinden de dostlukla bağdaşmayacak tutum ve davranışlar görüldüğüne ilişkin kuşkular oluştu ise ve bu...