18 yaşındaki mülteci bir Çeçen genci, peygambere saygı, ifade ve vicdan özgürlüğü, öldürmek ve kelle kesmek, bu vahşeti resimleyip sosyal medyada paylaşacaklara ulaştırmak gibi bir işe nasıl girişir? Büyükbabası ve kardeşleri ile okulun yanı sıra her biri bir işte çalışan ailenin daha çocuk sayılacak bir üyesi, DAEŞ’i nereden bulur; bir insanı öldürecek eğitimi (ve cesareti) ailesi, arkadaşları ve öğretmenleri fark etmeden ne zaman ve kimden edinir? Ve asıl soru: bu soruların cevabı bilinmeden neden Fransa Cumhurbaşkanı sahneye fırlar ve suçu, İslam’a, Müslümanlara atar; kullanılması yanlış “İslami terörizm” terimini yeniden hortlatır?
Bir terör organizasyonu var ki hem batıyla hem doğuyla, kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Fransa, bu oyunun senaryosunu yazan, oyuncuları bulup eğiten, sahneyi, dekorları düzenleyen, sonunda düğmeye basanların, tercih ettikleri bir tiyatro. Macron da son zamanlarda içerdeki sorunlarından kurtulmak için dikkatleri İslam dinine çekmeye, cahilce bir cüretle Kuran’ı yeniden yazmak için komisyon toplamaya kalkarak, uluslararası terörizmin ekmeğine etkisi uzun yıllar sürecek bir katkıda bulundu.