Her siyasal parti, ülkesini yönetmek isteyen siyasetçiler tarafından kurulur. Her siyasetçinin, partisinin iktidara gelmesini ve orada kalmasını istemek en tabii hakkıdır. Ancak siyasetçilerden beklenen, gerektiğinde işi başaramadığını anlaması, zamanı geldiğinde görevi rakip partilere bırakması ya da en azından erken seçim kararı almasıdır. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu genel kuralın istisnalarından biridir. Onun derdi iktidarda kalmaktır, başbakan olmanın ego tatmin eden nimetlerinden istifade etmek, (mahkemelerde görülmekte olan davalara göre) bu nimetlerin maddi taraflarından da olduğunca keseyi doldurmaktır. Bu ifade bana değil, Haaretz gazetesine (ve 20’ye yakın batı medyasına) aittir. Haaretz başyazarı bununla da bırakmıyor, “Netanyahu, siyaseten mahvedilmelidir; yoksa İsrail mahvolacak” diye devam ediyor (shorturl.at/arJQS). Bunun maddi şartları hazır. Terörle mücadele iddiasındaki bir hükumetin birinci görevi, Hamas’ın elindeki 136 rehinenin serbest bırakılmasını sağlamaktır. Hamas bunun için ateşkes ve Gazze’deki İsrail işgal kuvvetlerinin çekilmesini şart koşuyorsa, Netanyahu’ya düşen, bunun kendisi için azami kazançla yerine getirilmesini sağlamaktır. Ama...