Bir “iç politika” yazısına başlıyor gibiysem de, değil. Küresel veya bölgesel anlamda etkili ulusların hemen hepsinde, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana sağıyla-soluyla, tutucusuyla-ilericisiyle bir uzlaşma, ortak ilkelerde ve hedeflerde birleşme göreceksiniz. Buna hasret ve bu sebeple de etki alanı kâh genişleyen, kâh daralan ülkemizde, her şeyden önce dış politika hedeflerinde normalleşme olmalıdır.Normalleşme demeyelim; MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin ifadesiyle “değerlendirme ve tefrik” diyelim. Bayram mesajında “Ülkemizde anormal hiçbir şey yoktur” diyen Sn. Bahçeli, bu ifadeyi, “Çevremizle kurduğumuz irtibat ve ilişki ağlarını değerlendirmeye ve yeni baştan tefrik etmeye müştereken ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim” cümlesiyle tamamladı. Dış ilişkilerde artıları-eskileri tartmak, bunları birbirinden ayırt etmek, aralarındaki farkı görerek bir dökümünü yapmak zorundayız. Buna ülkenin ihtiyacı vardır.Böyle bir değerlendirme, bu hedeflerin bir partinin ya da partiler-arası bir ittifakın değil, tüm ülkenin, tüm yurttaşların ve siyasi kurumların ortak ülküsü haline gelebilmesi için ilk adımdır. Sn. Bahçeli’nin kullandığı “tefrik” kelimesi, bazı şeyleri birbirinden ayırmak kadar o...