Bir ülkede altı büyük, 30 küçük parti var; bunlar 60 milyonluk ülkeyi yönetemiyor, siyasetle ilgisi olmayan elitin (sanayiciler, maliyeciler, üniversite hocaları) baskıları sonucu, siyasetin dizginlerini bir bankacıya teslim ediyorlarsa, buna “yumuşak diktatörlük” denir.Bir de katı diktatörlük vardır: Mussolini de 1922’de iktidara “partiler üstü bir siyaset” önerisi ile gelmiş ve bu tür bir diktatörlük kurmuştu. Eski profesör, eski danışman, eski maliyeci ve Avrupa Merkez Bankası eski başkanı Mario Draghi, partilerin koalisyon kavgaları, hükumetlerin güvenoyu aldıktan bir aç ay sonra batmaları üzerine de facto bir başkanlık sistemi ilan...