Bir yıl kadar önce Sayın Putin’in Suriye siyasetini anlamanın imkânsız olduğunu yazmıştım. Yazıda Putin’in, bir Sovyet diktatörü duygusuzluğuyla hareket ettiğini ima etmek için bir noktada kendisine “Yoldaş Putin” diye hitap etmiştim.Rusya Büyükelçisi yazının hiçbir yerine takılmamıştı da “Sayın Putin hiçbir zaman komünist olmadı; ona ‘Yoldaş’ diyemezsiniz” diye karşılık vermişti. Ama açıkça söylemek gerekir ki, “Yoldaşların” hiçbir şeyini olmasa da dış politikada uluslararası ilişkilerdeki tutarlığını arayan çok kişi var günümüzde.Alalım Suriye-Rusya ilişkilerini… Yoldaş Stalin ile Yoldaş Molotof, Temmuz 1944’te Suriye ile ilk ittifak anlaşmasını imzaladılar; Kruşçev ve Gromiko devrinde, 1971’de şimdiki Suriye lideri Beşar Esat’ın babası Hafız Esat ile yenilenen anlaşma ile Tartus’da deniz üssü verildi. Bu üçlü 1980’de askeri ittifaka bir de dostluk anlaşması eklediler. İş burada kalmadı, 1992’de Suriye yeni Rusya Federasyonu ile bu anlaşmaların hepsini yeniden imzaladı. Bu anlaşmalar bugün hala geçerli.Rusya, Suriye’nin toprak bütünlüğünü garanti ediyor; dış saldırı halinde Suriye’yi korumayı taahhüt ediyor. Ama görünen o ki, Rusya bu anlaşmaları sadece Türkiye’ye karşı yaptı!...