Taliban’ın bir örgüt olarak varlığı, ABD’deki Vietnam sonrası “Elini ateşe sokmadan” veya cari terimiyle “Botlar yere değmeden” savaşma konseptinin bir ürünüdür. Rusya (o zamanki adıyla Sovyetler Birliği) Afganistan’daki kuklalarının siyasal üstünlüğü kaybettiğini anlayınca, 1979 Aralık’ının son günlerinde, çok büyük bir kuvvetle Afganistan’ı işgal etti. Bu, hâlâ devam eden tarihin yazdığı en kanlı insanlık dramlarından birini başlattı.Sovyet lideri Brezhnev, “Bir halk sosyalist olduktan sonra geri dönmek istemez; diğer sosyalist ülkeler onu güç kullanarak sosyalist blokta tutmalıdır” diye inanırdı ve bu inancın bedelini, sosyalist deneyden veya darbeden kurtulmak isteyen bir çok halk (örneğin Çekler, Slovaklar, Bulgarlar) ile birlikte sosyalizmin ne olduğunu bile bilmeyen Afgan halkı en ağır şekilde ödedi.ABD ve İngiltere, soğuk savaşın bir Üçüncü Dünya Savaşı’na dönmesinden korktukları ve doğrudan bir savaşın kendi kamuoyları açısından arzu edilir olmadığı düşüncesi ile Rusları Afganistan’dan çıkarmak için “dahiyane” bir fikir buldular: gazete ilanları ve duvar afişleri ile Arap ülkelerinde paralı asker olacak gençler aradılar. İşsiz ve gelecek umudu olmayan yüzbinlerce genç...