Yeni dünya düzenine “kural temelli ilişkiler” deniliyordu; ülkeler “dışlanmış, aşağı tabaka, parya ülke” sayılmak istemiyorlarsa bu kurallara uygun davranıyorlardı. Gerçi bu ilişkiler kümesi artık o kadar birbirinin içine girmiş karışmış bir halde ki, bu dışlamaya gerçek bir yalnız bırakma eylemi, bir aşağılama söylemi eşlik edemiyor; ülkelerin yaptıkları yanlarına kalıyordu. Kınamalar bile yasak savma cinsindendi.Kurallara bağlı düzen ve normlar, Trump öncesinde de düzgün işlemiyordu. ABD ve Batı’nın işine geldiği sürece öyle bir düzen varmış gibi görünüyor. Gelmeyince, o kuralları koyanlar, kuralların etrafından dolaşmak için usturuplu bir yol buluyor ve güya kurallar delinmemiş oluyordu. Şimdi, Trump, bu “usturuplu davranma” nezaketini de kaldırıp attı; görünüşte zevahiri kurtaran bir kulp takma gayretini de reddetti.Kural-temelli ilişkinin zıddı, “orman kanunları” dediğimiz düzendir. Trump, bu gidişle blöf yapmadığını, pazarlıkta el yükseltmeye değil, gerçekten kanıtlayacak söylemlerle bir orman düzenine doğru ilerlediğini göstermektedir.Jeopolitik analizlerinde bir çok uzman, “American Exceptionalism” anlayışının (Amerika’nın benzersiz ve üstün olduğu görüşü) artık...