Kürt sorunu artık psikolojik bir boyut kazanmış durumda, kabul etmek lazım. Adını, durduğumuz yere göre başka türlü de koyabiliriz ama kimine göre Cumhuriyetle, kimine göre ise Osmanlı'nın merkezileşme politikalarıyla başlayan ve zaman içinde taşıyıcı aktörleri değişse de Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini ve güvenlik politikalarını etkileyen zaman zaman toplumsal olaylara dahi yol veren bir Kürt meselemiz var. Dolayısıyla siyasete soyunan hiçbir aktörün bu sorundan kaçma lüksü yok. Hatta bu o kadar önemli bir sorun ki uluslararası ilişkilerimizi kilitleme noktasına kadar gelebiliyor.
40 yıldır mütemadiyen terör uygulayan PKK ile birlikte sorun doğal olarak çok daha evsaflı bir hale geldi. On yıllarca, sorunun çözümü noktasında siyaset ehil sayılmadı, el atmak isteyen siyasetçilerin akıbeti ise hep hazin oldu. Ad