Erasmus, ''Çocukta vakitsiz bilgelikten nefret ederim'' sözüne atıfla ''büyümüş de küçülmüş'' tabir ettiğimiz halin bir tür canavarlaşma olarak algılandığına dikkat çeker.
Başta takdir ettiğimiz şey aslında tahammül edemediğimiz şeydir.
Atakan'ın başına gelen de bu. Önce dâhi diye yere göğe koyamadık sonra, annesine karşı saygısız hareketinden dolayı, yerin dibine geçirdik Atakan'ı.
Medyanın bu iştahıyla alakalı annenin günahı da büyük. Belli ki çocuğun medyatik olması için özel çaba sarfetmiş.
Bildiğim kadarıyla Aile Bakanlığı Atakan ve ailesiyle temasta. Atakan'ı sadece medyanın değil ailesinin istismarından da korumak gerek. Zira onu sosyal medyanın tüketimine sunan onlar. Aksi takdirde daha şimdiden Atakan'ın geleceğine dair bir öngörüde bulunmamız mümkün.