AK Parti Türkiye’nin değişim ve demokratikleşme ufkunu ifade ediyor. Demokratikleşmenin dayandığı çeperleri aşması ve güçlü Türkiye idealiyle at başı giden güçlü bir demokrasiye kavuşabilmesi artık yeni anayasayı ve sistem değişikliğini zorunlu kılıyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun salı günkü grup toplantısında ifade ettiği iki husus, Türkiye’yi eriştiği ve fakat bir anlamda da tıkandığı bu eşikten üst kulvara çıkartacak: Biri “az-öz-net bir anayasa.” Diğeri ise sistem değişikliğinin -AK Parti bunun başkanlık sistemi şeklinde tezahür etmesi gerektiğini düşünüyor- artık bir zorunluluk mesabesine çıkmış olması.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun uyumlu iş görme biçimi bunun bir zorunluluk olduğu gerçeğinin üstünü örtüyor olabilir. Fakat Türkiye, mevcut yönetici kadrolar ve Erdoğan liderliğinde bu noktaya gelmişken bundan geri adım atamaz. Bu sebeple, demokrasi ve değişim iradesini taşıyan kişiler değişse de krize ve geri gidişe engel olacak düzenlemeleri hayata geçirmek bir zorunluluktur.
Başkanlık sistemi ise gerek güçler ayrılığı prensibinin en iyi işlediği model olması hasebiyle gerekse çift başlılık durumunun ortaya çıkartabileceği krizlerin ülkeye maliyetini ortadan kaldırmak adına en rasyonel tercih olarak gözüküyor.