Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden DHKP-C’li teröristlerle röportaj yapan ve “Kiraz ve DHKP-C militanları yaşamlarını yitirdi” ifadelerine yer veren, FETÖ’nün 17-25 Aralık yargı operasyonunda sözde savcı olarak görev ifa eden Celal Kara’nın “Bir numara Erdoğan’dı, Yüce Divan’a gitse hayatı biterdi” sözlerini manşete taşıyan Cumhuriyet gazetesine ve bazı çalışanlarına yönelik bir başlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamadan anlaşılan o ki soruşturmanın gerekçesi Cumhuriyet gazetesinin terör örgütleri lehine yaptığı haberler. Yukarıdaki iki örnek ve daha pek çok haberde olduğu gibi...
Bir de gazetenin ait olduğu vakfın yönetiminin el değiştirmesi süreciyle ilgili devam eden davaya atıf var. Onunla ilgili detaylar da ulusalcı Kemalistlerin Cumhuriyet gazetesinden tasfiye edildiğini düşünen Aydınlık gazetesinden takip edilebilir.
Soruşturmaya gerekçe olan haberlerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünenler var. Artık Türkiye kamuoyunda pek de etkileri olmayan kimi Batılı siyasetçiler de durumdan kaygılı olduklarını ifade etmiş. Fakat Gezi kalkışmasından bu yana o “kimileri” Türkiye’yi o kadar çok haksız yere basın özgürlüğü sopasıyla dövdü ve o kadar çok PKK ve FETÖ’ye sahip çıkan açıklama yaptı ki bu yüzden buralarda artık ciddiye alınmıyor.