Bu gibi kavramların meşru siyasi rekabet içinde kullanılması her şeyden önce demokrasiye ve dolayısıyla halkın iradesine kasteden darbeci teşekküllerin vahametini hafifleteceği için tehlikelidir. Lakin geçenlerde Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AK Parti içinde giriştiği tasfiye operasyonunun başarısız olmasının acısını bu sözlerle ifade edince alıntılayarak kullanmakta bir beis olmadığını düşündüm.
Ahmet Bey, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde danışman olarak göreve getirilmiş, daha sonra dışarıdan dışişleri bakanı yapılmış, Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmek suretiyle AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlıktan ayrılınca yine onun işaret etmesiyle bu görevler kendisine verilmişti.
Tüm bu sürecin siyasi aktörü elbette ki Tayyip Erdoğan’dı. O gün Erdoğan Davutoğlu’nu değil de tıpkı 2007’de olduğu gibi Gül’ü işaret etseydi tüm delegelerin oyunu Gül alırdı. Ve o durumda da siyasi lider yine Erdoğan olurdu.