Halime Kökçe Star Gazetesi

Eren Erdem deşifre oldu, artık kullanım değeri yok

Eren Erdem Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili, Paralel Yapı’nın CHP içine koyduğu tuzluklardan biri. Ama bu tuzluk, vakti zamanında AK Parti’ye yerleştirilen tuzluklardan biraz farklı. Masada birinin onu alıp kullanmasını...

16 Aralık 2015 | 563 okunma

Eren Erdem Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili, Paralel Yapı’nın CHP içine koyduğu tuzluklardan biri. Ama bu tuzluk, vakti zamanında AK Parti’ye yerleştirilen tuzluklardan biraz farklı. Masada birinin onu alıp kullanmasını beklemiyor, masa masa dolaşıyor; İran’dan Esed’e, oradan Putin’e yol buluyor, kerametini dolaştığı masalardan alan sözde vekilin asıl misyonunun ise ajan-provokatörlük olduğu anlaşılıyor.

Bu sözde vekil geçen hafta Meclis Genel Kurulu’nda Türkiye’yi teröristlere zehirli sarin gazı bileşenleri temin etmekle suçladı. Türkmenlere yardım götüren MİT TIR’larının DAEŞ’e silah götürdüğü yalanını ağabeyi Sezgin Tanrıkulu gibi o da TBMM çatısı altında dile getirdi. Türkiye’yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nden yargılatma amacına delil oluşturmak için seferber olmuş ihanet çetesinin birer aparatı olarak kendisine verilen görevi yerine getirdi.

Paralel Yapı üyesi savcıların hazırladığı ancak bir ihanet belgesi değeri taşıyan iddianamenin kopyasını da sözde delil diye kameralara gösterdi.

TBMM çatısı altında gerçekleştirdiği bu tiyatronun ardından belli ki İranlı ağabeylerinin verdiği esinle Rusya’daki yandaş medya organı Russia Today’e yalanlarla dolu bir röportaj verdi. Yalanına delil ise TBMM’de bir hafta önce söylediği yine kendi yalanı oldu.

Zamanı uysa Esed’in 2013 Ağustos’unda çoğu çocuk 1300 kişiyi kimyasal silahla öldürdüğü o korkunç katliamı da MİT TIR’larına bağlayacak, “Türkiye IŞİD’e kimyasal silah gönderdi, IŞİD de katliam yaptı” şeklinde tezvirat yapacak...

MİT TIR’ları bahsinin nasıl bir casusluk operasyonu olduğunu, savcısıyla, emniyetçisiyle, jandarma çavuşuyla ve karşılama heyetindeki gazetecisiyle iyi kotarılmış bir Paralel Yapı kumpası olduğu konusuna ise hiç girmeyeceğim.

Başlangıçta “bir terör örgütü” olarak ifade edilirken o terör örgütünün IŞİD olarak tescillenmesinde Paralel Devlet Yapılanması’nın amaçlarına hizmet etmek suçundan şu an tutuklu yargılanan Can Dündargillerin katkısı olduğunu, operasyonun ise sonradan aslında bir jandarma çavuş olduğu anlaşılan isimsiz ihbar telefonuyla bile değil 24.11.2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Muaz El Hatip ile yaptığı görüşmeyi kayda almasıyla başladığını söylemekle yetinelim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye'nin seçimine dair; İki tur arası, nefret bombardımanı 27 Mayıs 2023 | 263 Okunma Türkiye'nin seçimine dair; “Ümit Özdağ'da Erdoğan'ın adamıymış” diyeceksiniz 25 Mayıs 2023 | 680 Okunma Türkiye'nin seçimine dair: Sinan Oğan, Kılıçdaroğlu'nu destekleseydi! 23 Mayıs 2023 | 1.671 Okunma Türkiye'nin seçimine dair; CHP nasıl hortumlandı? 21 Mayıs 2023 | 640 Okunma Türkiye'nin seçimine dair; Seçimin belirleyicisi ne oldu? 19 Mayıs 2023 | 219 Okunma