Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''FETÖ'nün siyasi ayağı'' diye başlayan iddiasına ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Bağbuğ'un, FETÖ'cülerin bombaladığı TBMM'yi FETÖ'ye yardımla itham etmesine karşı öyle bir konuşma yaptı ki, FETÖ'nün siyasi ayağı kimmiş, neymiş dünya alem bir kez daha gördü, işitti.
Kılıçdaroğlu, kendisini iyice gülenti haline getiren Kızılay çadırı yalanından sonra, öyle bir çıkış yapayım ki millet hem o rezaleti unutsun hem de ''AK Parti'nin FETÖ'nün siyasi ayağı'' olduğuna inansın diye düşündü, herhalde.
Oysa 10 sene oldu; gol diyerek vurduğu topları, hasmının en hızlı ve sert şekilde gerisin geri gönderdiğini öğrenmiş olmalı, öyle değil mi?