Eğitim öğretim kanımca memleketin en önemli meselesidir. Aktüel siyasi konulardan başımızı kaldıramadığımız için talim terbiye ancak bir çapraz ateş açıldığında görüş alanımıza giriyor. Eğitim öğretimle ilgili politikalar ise yine maalesef uzun vadeli projeksiyonlarla ve millet oluşumuzun tezahürü olan ortaklaşmalarla yürütülemiyor.
Dahası 28 Şubat örneğinde olduğu gibi bir askeri darbe ile memleketin geleceğini emanet edeceğimiz gençler kitlesel olarak eğitim hakkından mahrum bırakılabiliyor, kazanılmış hakları yine kitlesel olarak ellerinden alınabiliyor.
Başörtüsü yasağı ve katsayı engeli Türkiye’de birkaç neslin sistematik olarak dışlanmasıyla sonuçlandı. Başörtülü genç kızlar en temel insan hakkı olan eğitim hakkından mahrum bırakıldılar, İmam Hatip okullarının orta kısımları kapatılmak suretiyle toplumsal bir talep bir darbe kanunuyla yok sayıldı. Üniversiteye geçişte meslek liselerine getirilen katsayı engeliyle İmam Hatip okullarına talebin önüne geçilmeye çalışıldı ve bu okulları tercih ederken böyle bir kanun olmamasına rağmen, dört yılını bu okullarda tamamlamış gençler birden bire akranlarından 50 puan geride bırakılarak üniversite sınavına girmek durumunda kaldı.