Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında bütün kontrol noktalarını FETÖ'cülerin tuttuğu bir medya düzeneği kurulmuştu. Tıpkı 28 Şubat darbesi zamanında medyanın adeta darbenin azmettiricisi olduğu gibi en büyük destek yine medyadandı.
FETÖ nasıl ki devlettin tüm kritik kurumlarındaki kritik pozisyonları ele geçirerek insanları suçu failine şikayet eder duruma düşürmüş ve her durumda faturanın siyasi iradeye kesilmesini başarmıştı; medyada da tüm kontrol noktalarını ele geçirerek işin toplumsal algı kısmını yönetmişti.
Sadece örgütün yayın organlarında değil, görünürde kendileriyle alakasız zannedilen gazete ve televizyonlarda bile haber ve yazı işleri müdürleri, politika sayfası editörleri, polis-adliye muhabirleri üzerinden sorunsuz bir haber akışı sağlayabiliyorlardı.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında ta