2000'lerin başı, PKK'nın istediği zaman şehirde kepenk kapattırabildiği, siyasi uzantısı olan partiden başkasının şehrin sokaklarında bayrak asamadığı, assa dahi sabahına hepsinin toplandığı yıllar...
Mesleğe yeni başlamışım. Ne vesile ile hatırlamıyorum ama bir akademisyen ve gazeteci grubu olarak Diyarbakır'a gitmişiz. Hepimizin elinde havalimanından aldığımız Diyarbakır burması kutularıyla bilet işlemleri sırasında sohbet ediyoruz. Cengiz Çandar ve Hasan Cemallerin devri... Cengiz Çandar tam önümde yanındakiyle konuşuyor. ''Burası Türkiye değil'' dediğini hatırlıyorum. Ürpertici bulmuştum, insan nasıl ağzına sığdırır da söyler bu sözü. Amacı PKK'nın etkisini vurgulamaktı elbette. Gönlünden geçeni izhar ettiğini düşünmedim. Ama zaman içinde Türkiye'de kanına mandacılık girmiş aydın gazeteci zümrenin ülkenin bazı şehirleri için çok kolay ''Ver kurtul'' kafasına geldiğini gördük.
PKK, Rusya'nın kontrolündeyken örgütün elebaşı Öcalan'a mikrofon uzatan Avrasyacılar gibi, A