Gerçekten gözünü karartmış bir yapı ile karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk. Gülen Örgütünün dönüşü olmayan bir yola girdiği, kendisiyle birlikte rehin aldığı insanları da uçuruma sürüklediğini muhakkak.
Son birkaç gündür İstanbul Şehit Selim Kiraz Adliyesi’nde yaşananlar Gülen Örgütünün son çırpınışları belki de... Ama ihanetlerine tek kişi kalana kadar devam edeceklerini de ilan etmiş oldular. Öyle ki artık kendilerini ve amaçlarını da gizlemiyorlar. Mehmet Baransu’ya bavul hizmeti verdiği anlaşılan bir isim “kimse teknik detaya bakmaz”, “psikolojik üstünlük el değiştirdi” gibi sözlerle yaptıklarının bir algı operasyonu olduğunu itiraf ediyor. Ve aslında bizzat kendisinin ve medyadan tanıdığımız pek çok ismin örgüt ile yakınlık derecesini de belgeliyor.
17-25 Aralık da böyle oldu
17-25 Aralık kumpasının nasıl kurulduğunu, binlerce kişi için nasıl dinleme kararları alındığını, bu kararların nasıl süresiz şekilde uzatılabildiğini, nöbetçi paralel hakimler ve savcılar eliyle açık bir yargı darbesi yapıldığını 29. ve 32. Sulh Ceza hakimliklerinde alınan bu yetkisiz ve hukuksuz karar sayesinde daha net görmüş olduk.