Ankara’da, Türkiye’nin başkentinde bir ay geçmeden ikinci PKK-PYD ortak saldırısı gerçekleşti. İlkinde 28, ikincisinde 37 vatandaşımız can verdi. Bu hain saldırılarda can verenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Zor bir dönemden geçiyoruz. Duygularımızı, öfkemizi kontrol etmekte zorlanıyoruz. Olup bitene anlam vermekte güçlük çekiyoruz. Duaya sığınıyoruz. Başındaki yaşmağıyla gözyaşını silen, secdelerde vatan için millet için huzur ve güvenlik için el açan anaların duasının ne kadar güçlü olduğunu hesaba katmayanların zelil olduklarını göreceğiz. Çok da uzak değil o günler. Hatta bütün bu azgınlık, gözü dönmüşlük bir bakıma yenilmişliğin tezahürü. Kimse hamaset sanmasın, PKK’nın hayatı yaşanmaz hale getirdiği, HDP’li vekillerin AK Partili Kürt vekilleri bile işgalci güç olarak gördükleri Diyarbakır’da, Sur’daki evlerini terk etmek zorunda bırakılmış kadınları, çocukları dinlesin, PKK’nın nasıl bir yenilgi yaşadığını anlayacaktır. Tarihinde bir ilk belki de bu; etno-politik gücünü yitiriyor PKK. Hem de silah, eğitim ve insan kaynağı noktasında hiç sıkıntı yaşamadığı bir anda...