Yaz gelince tatil yeri aramak gibi bir derde düşmem, bellidir zaten gideceğim yer. Karadeniz'in yüksek yaylalarında serinleme imkanına sahip birinin başka bir yerde gözü olmaz zaten. Öyle bilindik yerlerden değil, pek kimsenin uğramadığı, otların örttüğü patikalardan geçip gidilen, buz gibi sularından içilen, ekmeğin arasına sürdüğün taze tereyağı ve muhlamadan başka yiyecek aramadığın, gece üzerine dökülen yıldızları saydığın yaylalardan bahsediyorum. Masivaya uzak Allah'a yakın yerler. İnsanı ürperten, titreten, derununa çeken yerler... Tabiatın dilini öğreten, çiçeklerin adını ezberleten, Allah'ın isimlerini söyleten, insanı zikrine katan yerler...
Kıskandırmak gibi olmasın ama şu tarif ettiğim yaylada bir ocaklık yerim var diyebilirim. Bir ocaklık yer ne ki, istediğim zaman istediğim kapıyı çalabilir, t&u