Ak Parti dün itibariyle seçim startını verdi, seçim beyannamesi ve milletvekili adaylarını görkemli bir törenle kamuoyuna tanıttı. Doğrusu organizasyon başarısı zaten tescilli bir parti Ak Parti. Yine titiz bir çalışma ile hiçbir şey eksik bırakılmadı.
Partinin ve hareketin doğal lideri olan Erdoğan’ın 30 Ağustos tarihi itibariyle Cumhurbaşkanlığına uğurlanmasının ardından acaba bir moral bozukluğu yaşanır mı ve bu, teşkilat disiplinini ve insicamını olumsuz etkiler mi şeklinde bir endişenin de yersiz olduğunu kanıtlamış oldu Ak Parti.
Kanımca bundaki en önemli etken, Erdoğan’ın partililerin gönlündeki yerinin hala aynı büyüklükte olması ve Ak Parti’yi var eden misyonun, çerçevesi “millilikle” çizilmiş bir dava olması.
Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun üstlendiği sorumluluğa kişisel kariyer olarak değil “büyük Türkiye davası” olarak bakması da ikinci önemli etken.
İşte bu yüzden her ihtilaf “büyük Türkiye davası” içinde eritilebiliyor.
Dünkü seçim beyannamesi ve aday tanıtım toplantısı partinin gelecek ufku ve Türkiye’nin 2023’ü nasıl bir vizyonla karşılayacağı hakkında da fikir vericiydi.