Uzunca bir süredir Türk dış politikasını iç politik çekişmelerden bağımsız olarak ele alamıyoruz. Elbette dış politikanın iç politikadan ayrık olmadığı öne sürülebilir, ki bu doğrudur. Halkının yönelimlerini, hissiyatlarını ve menfaatlerini gözetmeyen diktatörler ancak ülkelerinin dış politikalarını iç politikadan bağımsız yürütme lüksüne sahiptir çünkü aldıkları kararların hesabını halklarına vermek zorunda değillerdir. Mısır, Suudi Arabistan, BAE gibi ülkelerin yönetim makamlarını işgal eden kişiler, halkın tercihiyle orada olmadıklarından koltuklarını muhafaza etmek için de halkın onayına muhtaç değiller. Dolayısıyla kendilerini halklarına değil de koltuklarını borçlu oldukları başka mercilere karşı sorumlu hissediyorlar. Bu yüzden de ülkelerinin menfaatlerinden daha önce geliyor sorumlu hissettikleri akt&o