Tiroit bezi, boynun ön bölümünde gırtlağın altında bulunan ve şekil itibariyle kelebeğe benzetebileceğimiz bir bezdir (endokrin bezi). Temel görevi hormon salgılamaktır.
Bedenimizde meydana gelenlerin komutlarla idare edildiğini, komutlarınsa hormonlara bağlı olduğunu düşünecek olursak; bu küçük organın tüm beden için ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Tiroit bezi; vücudun her hücresine, kemiklerinize, kaslarınıza, cildinize, sindirim sisteminize, kalbinize, beyninize ve daha pek çok organa ulaşan ve vücudunuzun metabolizması ile ilgili tüm fonksiyonları düzenleyen hormonları salgılar.
Tiroidiniz, tiroit hormonlarını üretmek için yakıta ihtiyaç duyar ve bu yakıt, besinlerle birlikte alınan iyottur.
Hindi göğsü, iyotlu sofra tuzu, deniz ürünleri, süt ve ekmek gibi gıdalarda bulunan iyot, bu besinlerin tüketilmesiyle kan dolaşımına geçer ve sonrasında tiroidiniz gerekli olan bu maddeyi kanınızdan alarak T4-T3 adları verilen iki tür tiroit hormonu yapmak için kullanır.
Tiroit bezinde, bu iki hormonun dışında kalsitonin denen ve kandaki kalsiyumun kemiklere alınmasında görevli olan başka bir hormon daha üretilir.
Tiroit bezinin büyümesi sonucu oluşan guatr, zamanla kendini nodül oluşumları ile değişik tiroit hastalıkları şeklinde gösterebilir. Tiroit bezinin fazla hormon üretmesi sonucu hipertiroidi, tam tersi olan tiroit bezinin az çalışması sonucunda da hipotiroidi rahatsızlığı meydana gelir. Ancak tiroit bezinde kistik yapılar meydana gelmişse, bu rahatsızlık nodüllü guatr olarak adlandırılır.
Tiroitte meydana gelen hastalıklar, vücutta çeşitli problemler yaratır.
CİLT VE TIRNAKLAR DEĞİŞİR
Hipertiroidisi olanların cildi nemli ve yumuşaktır; genellikle pürüzsüz, kadife gibi ancak çok daha ince bir cilde sahip olurlar. Tırnakların aşırı büyümesi ile birlikte, ellerde ve yüzde kızarmalar görülebilir. Vücudun tümünde kaşınma belirtileri ortaya çıkar ve cildin pigmentasyonunda artış gözlemlenir. Saçlarda ise incelme görülür.
Hipotiroidizmde ise, tiroit hormonunun azalmasından dolayı metabolizma yavaşlar. Yorgunluk, halsizlik, depresyon, kabızlık ve cilt sorunları ortaya çıkar. Hastaların soluk, kuru, soğuk ve pürüzlü, turuncu-sarı renkte bir cilde sahip oldukları görülür. Kuru ve kaşıntılı olan ciltte çatlaklar oluşmaya başlar.
Bu da iyileşmesi zaman alan yaralara dönüşür.
Peki hipertiroidin her şeyi hızlandırdığını biliyor musunuz? Sindirim sisteminiz de bunlardan yalnızca biri. Hipertiroit hastalarının pek çoğu aşırı aktif bir tiroit sayesinde kendilerini günde birkaç defa tuvalete giderken buluyor. Aksine hipotiroit hastalarının en büyük şikayetiyse yavaş bağırsak hareketleri sonucu meydana gelen kabızlıktır.
FAZLA KİLOLARIN DA NEDENİ
Hipertiroidi hastalarında metabolizma hızlandığından, iştah artışına rağmen aşırı miktarda kilo kaybı meydana gelebilir.
Hipotiroit hastalarında ise durum tam tersidir; metabolizma yavaşladığından kiloda artış meydana gelir ve hastalar alınan bu kiloları vermekte zorlanırlar.
Progesteron ve östrojen hormonları, regl dönemlerinin düzenli olmasını sağlar.
Metabolizmanın çalışmasını düzenleyen tiroit hormonu, regl sürecinde problem yaratabilir. Mesela, hipertiroit rahatsızlığı olan kadınlarda regl dönemlerinde kanama ciddi oranda azalır. Hipotiroit rahatsızlığı olan kadınlarda ise cinsel isteksizlik ve yumurtlamada azalma gibi sorunlar görülür.
Tiroit bezindeki rahatsızlıklar, saçları da etkiler. Hipertiroit ve hipotiroit hastalarının saçları kurur, hassaslaşır ve saçlarda dökülmeler meydana gelir. Bu dönemde saçlarınızı içeriden beslemek, stresten uzak durmak önerilir.
SAĞLIKLI BİR TİROİT İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ